Beyoğlu İlçe’ si sınırlarında yer alan Frej Apartmanı, Okçu Musa Caddesi ve Büyük Hendek Sokağın kesiştiği Şişhane Meydanında yer alır.
1906 yıllarında yapımına başlandığı ileri sürülen apartmanın mimarı Kyriakidis dir.
Frej ailesi için Art Nouveau ve barok mimari tarzı ile tasarlanmıştır.
İtalyan art nouveau bezemeleri neo barok ve eklektik özellikler gösteren yapının son iki katı sonradan eklenmiştir. İnşaatı 1910 yılında biten Frej Apartmanı 1983-1987 yılları arasında mimar Muammer Onat tarafından projelendirerek yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. Volta döşemesindeki teknik bir hatadan dolayı depreme dayanıklı olmayacağı tespiti ile strüktürel sağlamlaştırma gerekliliği oluştuğundan dolayı yıkılan Frej Apartmanı’nın iç konstrüksiyonu ve planı tamamen yenilenerek olası depreme dayanacak şekilde yeniden yapılmıştır. Günümüzde İstanbul Galata Üniversitesi tarafından kullanılmaktadır. Yapı mimar Kyriakides’in İstanbul’daki dört yapısından biridir.
Bina adını Lübnanlı Selim Hanna Frej’den alır. Frej ailesi dönemin sosyetesinde yer alan ve devlete borç verecek kadar varlıklı sayılı zenginler arasındadır. 4 katlı Frej Apartmanı’nın tamamı Frej ailesine aittir. Frej Ailesi , apartmanın ikinci katında yaşamışlardır. Selim Hanna, burada ancak iki yıl oturabilmiştir.
Glavani' lerin kızıyla, Frej' lerin oğlu Hanna Bey’in evlilğinden ikisi erkek, birisi kız üç çocukları olur.Kızlarının adı Anjeldir. Binanın üzerindeki çocuk figürlerinin de ailenin çocuklarını temsil ettiği rivayet edilir. Anjel Hanım, evlilik çağında yetişkin bir genç kız olduğunda; Osmanlı devleti Cumhuriyet kurulmuştur.
Feridun Bey ve Angel Hanım evlenir ve Angel Hanım Aysel Hanım olur. 1927’de askerlerin yabancı kadınlarla evlenmesinin yasaklanmasıyla askerlikten ayrılan Feridun Bey de Dirimtekin soyadını alır. Dirimtekin’ler her davetin aranan isimlerindendirler. Sadece Avrupa’da bulunabilen süslü şapkalar Madam Dirimtekin’in simgesi gibidir.
Feridun Bey’in 1948' de emekli olmasıyla çift, Frej Apartmanı’nı 150 bin liraya satıp Nişantaşı’na taşınır. Feridun Bey, bir süre sonra belediyenin açtığı bir çukura düşer, kalçasını kırar ve tedavi olurken kalp krizi geçirerek ölür.
Aysel Hanım, akıl hastanesine yatar. Sonradan eşinin akrabalarıyla anlaşan Aysel Dirimtekin, bir huzurevine yatırılır. Ancak onun sonu da eşiyle aynı trajediyle sonuçlanır.Bir kanalizasyon çukurunu görmeyen Aysel Hanım, içine düşer. Tıpkı eşi gibi tedavisi sürerken bir süre sonra hayatını kaybeder.
Apartmanın plan özelliklerini incelediğimizde, yapı, düzgün yamuk biçimli bir zemine oturmaktadır. Yaklaşık olarak 600 m2’ lik bir taban alanına sahip, iki bodrum ve zemin üstünde altı katı olan büyük bir yapıdır. Simetrik bir plan şemasına sahip yapı zaman içinde kullanım ve işlev değişikliği geçirmiş olduğundan kesin olmamakla birlikte zemin katın işyeri, üst katlarında ikişer daireli geniş ve zengin konutları olarak düzenlenmiş olduğu bellidir.
Yapının iç mekân kurgusunda da, meydana bakan kuzeydoğu cephesinin ekseninde yer alan giriş kapısı, geniş bir antreye ve sonra beş basamakla ulaşılan merdiven holüne açılmaktadır.
U biçimindeki merdivenin ortasına asansör yerleştirilmiş, kapıda ve merdiven korkuluğunda dökme veya sıcak demirden döneme özgü dekoratif parçalar bulunmaktadır.
Çevrenin algılanmasını sağlayan aydınlatma mimarinin ana unsurlarından biridir. Frej Apartmanı doğal aydınlatmadan konumu ve tüm cephelerindeki pencere sayısının fazla bulunmasıyla maksimum derecede yararlanılmıştır.
Normal kat planlarında, köşelerdeki çok geri alanlar dışında cephelere yerleştirilen dikdörtgen veya kare planlı salon veya odalardan oluşan bir çevre dizisi vardır.
Ortada kalan hacimler ise küçük aydınlık veya bacalar etrafında örgütlenen servis veya sirkülasyon alanlarıdır.
Frej Apartmanı, kâgir malzeme ile inşa edilmiş, volta, döşemeli bir yapıdır. Yapıda kullanılan malzemeler, dış yüzü Malta’dan getirilen taş ile merdiven mermerleri de İtalya’dan ithal edilmiş olup bina bittiğinde Frej Apartmanı’nın merdivenleri dönemin büyük konforu olan havagazı donatımı kurulmuştur.
İki kat yüksekliğindeki yuvarlak kolonların, başlıkları art nouveau üslubunda ve bitkiseldir. Barok tabla üzerine simetrik olarak yerleştirilmiş heykeller genç erkek çocuk figürleridir. Binanın doğu ve batı cepheleri daha sadedir.
Köşeler yine daire planlıdır ve üstte Orta Avrupa barok üslubuna özgü yüksek ve kulemsi bir eğrisel örtüyle bitirilir. Büyük barok madalyonlar dekoratif öğeler, binanın yüksekliğini ve görkemliliğini arttırmaktadır.
20 yıl Sarkuysan’ın yönetim binası olarak kullanılan bina, sonrasında satışa çıkarılmıştır. Binayı iş adamı Yılmaz Ulusoy almayı çok istese de Turgay Ciner’in sahibi olduğu Park Elektrik Ağustos ayında 30.5 milyon dolara satın almış o dönem otel yapılmak istenmiştir. Günümüzde GalataSEM , İstanbul Galata Üniversitesi , Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi binası olan Frej Apartmanı İstanbul Galata Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezidir .
Cephede korunan yapı iç mekâna bakıldığı zaman birçok değişim geçirdiği açıktır. İçeride simetrik planlı zeminde dükkân ve katlarda ise konutlar olduğu bilenen yapı geçirdiği restorasyonda ofis işlevli tasarlandığı için duvarlar kaldırılarak iç mekânda açık alanlar oluşturulmuştur. Yapının ortası sayılabilecek bir konumuna heybetli bir döner merdiven tasarlanmıştır. Dökme demir korkuluklar mevcutta da yenilenerek kullanılmaktadır. Yapı zemin katta karşılama, fuaye alanı ve zaman zaman öğrenci konser ve eğlenceleri veya akademik amaçlı toplantılar gibi çeşitli etkinliklerde kullanılan çok amaçlı bir alandan oluşmaktadır. Katlarda simetrik olarak döner merdivenin iki tarafında tasarlanmış derslikler ve akademisyen odaları mevcuttur.
Frej Apartmanı, İstanbul’un Beyoğlu semtinde yer alan önemli bir yapı olarak, bireysel, toplumsal ve kentsel kimlik açısından büyük bir anlam taşır. Bir binanın kimliği, onu inşa eden toplulukların, kullanıcılarının ve bulunduğu kentin tarihiyle şekillenir. Frej Apartmanı da mimari, kültürel ve sosyopolitik süreçler içinde dönüşerek farklı kimlikler kazanmıştır.
Neoklasik ve Art Nouveau üslubunu bir araya getiren mimarisi, dönemin Batılılaşma sürecinin bir yansımasıdır.İstanbul’un çok kültürlü kimliğini yansıtan bu yapı, Osmanlı’nın Batı ile olan ilişkisini ve modernleşme sürecini gösteren örneklerden biridir.Zaman içinde farklı amaçlarla kullanılması, binanın tek bir kimliğe sahip olmadığını, aksine dinamik bir yapı olduğunu gösterir.
Frej Apartmanı gibi yapılar, İstanbul’un geçmişiyle bağ kurmayı sağlayan önemli simgelerden biridir.Binanın korunması ve restore edilerek yeni işlevler kazanması, geçmiş ve gelecek arasındaki köprüyü kurarak kültürel kimliğin sürdürülebilirliğini sağlar.
Frej Apartmanı, yalnızca fiziksel bir yapı değil, aynı zamanda İstanbul’un tarihsel, kültürel ve sosyal kimliğinin bir yansımasıdır.Mimari kimliği, dönemin estetik anlayışını ve Batılılaşma sürecini yansıtır.Toplumsal kimliği, içindeki insanların değişimiyle birlikte sürekli dönüşmüştür.Kentsel kimliği, Beyoğlu’nun çok kültürlü ve kozmopolit yapısıyla bağlantılıdır.Kültürel kimliği, geçmişin korunarak geleceğe taşınmasını sağlar. Bu nedenle, Frej Apartmanı’nın kimliği, yalnızca bir binaya ait değil, aynı zamanda İstanbul’un değişen sosyokültürel yapısının da bir yansımasıdır
Frej Apartmanı, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve kentsel dönüşüm süreçlerine tanıklık etmiş önemli bir yapı olarak, mahremiyet ve kamusallık ilişkisini farklı dönemlerde farklı şekillerde deneyimlemiştir. Yapının konut, ticari alan ve kültürel mekân olarak işlevleri değiştikçe, özel alan (mahremiyet) ve kamusal alan arasındaki sınırlar da dönüşmüştür.
Frej Apartmanı, inşa edildiği dönemde lüks bir konut yapısıydı ve içinde yaşayan Levanten ailelere ait özel bir alanı temsil ediyordu. Mahremiyetin ön planda olduğu bu dönemde, apartmanın iç mekânları sadece sakinlerine aitken, dış cephesi ve giriş bölümü kamusal alana açılıyordu.Osmanlı konut kültüründe haremlik-selamlık anlayışı yaygınken, Batılı tarzda apartman yaşamı bu ayrımı kısmen ortadan kaldırmış, ancak bireysel mahremiyet anlayışı korunmuştur.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Frej Apartmanı ve çevresindeki sosyal yapı dönüşmeye başladı.Gayrimüslim nüfusun azalmasıyla birlikte, apartmanda farklı kullanıcı profilleri oluşmaya başladı. Mahremiyet giderek azalırken, bazı dairelerin ticari alanlara dönüşmesi kamusal kullanımın artmasına neden oldu.
Beyoğlu’ndaki hızlı kentleşme ve göç hareketleriyle birlikte, Frej Apartmanı da büyük değişimler yaşadı.Binanın alt katları dükkân, ofis ve depo gibi kamusal işlevlere sahip alanlara dönüşmeye başladı.Apartmanın bir, kısmı halen konut olarak kullanılsa da, mahremiyetin giderek azaldığı bir dönem yaşandı
Frej Apartmanı, inşa edildiği dönemde İstanbul’un Batılılaşma sürecinin izlerini taşır. 19. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu, Batı kültüründen etkilenerek modernleşmeye başlamış ve şehirdeki mimari anlayış da Batılı tarzları benimsemiştir.
Frej Apartmanı gibi binalar, bu batılı etkiyi yansıtan çok katlı, apartman tipi yapılar olarak tasarlanmışlardır. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçişte, modernleşme hareketi, İstanbul’daki yaşam biçimlerinin de değişmesine yol açmıştır. Beyoğlu, özellikle İstiklal Caddesi çevresinde, Batı kültürünün ve modern yaşamın etkisiyle kozmopolit bir yapıya bürünmüştür. Frej Apartmanı, bu etkileşimin ve dönüşümün somut bir örneğidir. Zengin dekorasyonlu yapılar, zengin sınıfların yeni yaşam alanları olarak tasarlanmış, aynı zamanda Batılı tarzda sosyal yaşam alanlarının da merkezi olmuştur.
Frej Apartmanı, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve 20. yüzyıldan günümüze kadar kentsel dönüşümlerle birlikte farklı sosyal yapıları barındıran önemli bir yapıdır. Bina, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, çok kültürlü bir yapıdan homojenleşmiş bir toplumsal yapıya, geleneksel konuttan ticari alanlara evrilerek sosyal değişimin farklı aşamalarını yansıtmaktadır.
Frej Apartmanı, Osmanlı’nın Batılılaşma sürecinde, Beyoğlu’nun Levantenler, Rumlar, Ermeniler ve Yahudiler gibi çok kültürlü bir yapıya sahip olduğu dönemde inşa edilmiştir.Dönemin sosyal yapısı, İstanbul’un Batı ile olan ticari ve kültürel ilişkilerinin bir yansımasıdır.Apartman, o dönemde genellikle Levanten ve üst sınıf Osmanlı ailelerine konut olarak hizmet vermektedir. Mahalle yaşantısından daha bireysel bir yaşam tarzını temsil eden apartman kültürü, Osmanlı’nın modernleşme sürecindeki sosyal değişimi göstermektedir.
Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte, Osmanlı dönemi elitlerinin ve Levantenlerin bir kısmı İstanbul’u terk etmeye başladı.1923’teki Mübadele ve 1942 Varlık Vergisi gibi olaylar, gayrimüslim nüfusun azalmasına yol açarak, Frej Apartmanı’nın sakinlerinin değişmesine neden oldu. 1950’lerden sonra Anadolu’dan İstanbul’a büyük bir iç göç dalgası yaşandı.Bu süreçte Beyoğlu’nun sosyal yapısı değişmeye başladı; Frej Apartmanı ve benzeri yapılar, eski elitlerin yerini orta sınıf ve küçük esnaf gruplarına bıraktı.Apartmanın bazı bölümleri konut olarak kullanılmaya devam ederken, bir kısmı ticari alanlara dönüştü.
1980’lerden itibaren Beyoğlu, eski ihtişamını kaybetmeye başladı.Frej Apartmanı gibi binaların birçoğu bakımsız kaldı ve yoksullaşan bölgeye yeni göç dalgaları geldi.Beyoğlu, eğlence sektörü, gece hayatı ve turistik faaliyetlerle öne çıkmaya başladı; bu süreç Frej Apartmanı’nın da konut fonksiyonundan uzaklaşarak ticari alanlara dönüşmesini hızlandırdı.
Frej Apartmanı, Beyoğlu’nun geçirdiği sosyal dönüşüm süreçlerini yansıtan önemli bir yapı olarak, farklı dönemlerde farklı sosyal sınıfların, toplulukların ve işlevlerin etkisi altında kalmıştır.
Frej Apartmanı, inşa edildiği günden bugüne kadar farklı dönemlerde farklı işlevlerle kullanılmış, bu da binanın hem kentsel hem de sosyal dönüşüm süreçlerine uyum sağladığını göstermiştir. Mimari yapısı, konumu ve tarihî kimliği sayesinde, konut işlevinin ötesine geçen birçok farklı kullanım biçimine ev sahipliği yapmıştır.
Frej Apartmanı, 1905 yılında Levanten Frej ailesi tarafından inşa edildiğinde öncelikle konut amaçlı kullanılmıştır.Bu dönemde Beyoğlu, Osmanlı’nın en prestijli yerleşim, bölgelerinden biri olduğu için apartman, dönemin üst sınıf Levanten ve Osmanlı ailelerine ev sahipliği yapmıştır.Geniş ve yüksek tavanlı daireleri, Batılı yaşam tarzına uygun olarak tasarlanmış ve modern konut anlayışının bir örneği olmuştur.
Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Beyoğlu’ndaki sosyal yapı değişmeye başlamış, birçok Levanten ve gayrimüslim aile bölgeden ayrılmıştır.Frej Apartmanı’ndaki dairelerin bir kısmı kiralık konut olarak kullanılmaya devam ederken, bazı katlar ticari amaçlarla kiralanmaya başlamıştır.
Bu dönemde Beyoğlu, sanayileşme ve iç göç dalgası ile büyük bir değişim geçirmiştir.Frej Apartmanı gibi eski konut yapıları, giderek daha fazla ofis, atölye ve ticari alanlara dönüşmüştür.Bazı daireler depo veya küçük üretim atölyelerine çevrilmiştir.Konut işlevi azalmaya başlamış, binada daha çok işyerleri ve ticari fonksiyonlar görülmeye başlamıştır.
1980’lerden itibaren Beyoğlu’nun prestiji azaldıkça, Frej Apartmanı’nda da farklı kullanımlar ortaya çıkmıştır.Apartmanda küçük ölçekli atölyeler, eğlence mekânlarına hizmet veren ticari işletmeler ve depo alanları yaygınlaşmıştır.Binanın tarihi dokusuna zarar veren uygunsuz restorasyonlar ve bakımsızlık bu dönemde artmıştır..
2000’lerden sonra Beyoğlu’nda başlayan kentsel dönüşüm süreci, Frej Apartmanı’nın da fonksiyonel yapısını değiştirdi.Binada sanat galerileri, tasarım ofisleri ve yaratıcı endüstrilere yönelik mekânlar oluşmaya başladı.Bugün Frej Apartmanı, İstanbul’un tarihî kimliğini koruyarak modern işlevlere adapte olan bir yapı olarak varlığını sürdürmektedir.
Frej Apartmanı’nın bulunduğu Beyoğlu, İstanbul’un kültürel hayatının merkezi haline gelmiş bir bölgedir.
İstiklal Caddesi etrafındaki sanat galerileri, tiyatrolar, kafeler ve kitapçılar, Beyoğlu’nun kültürel dokusunu oluşturmuş ve burada yaşayanlar, batılı yaşam biçimlerini benimsemişlerdir.
Frej Apartmanı, bu kültürel dönüşümün de bir parçasıdır.Beyoğlu’nun kozmopolit yapısı, farklı kültürlerin, dil ve dini inançların bir arada var olduğu bir ortamı ortaya çıkarmıştır. Frej Apartmanı gibi binalar, hem sosyal sınıf hem de kültürel çeşitlilik açısından önemli bir temsil alanı olmuştur. Burada yaşayan insanlar, sadece bir mekanda değil, aynı zamanda bir kültürel dönüşüm sürecinin içinde yer almışlardır. Batı ile etkileşim, geleneksel Osmanlı yaşam biçimlerinin yerini modern yaşam tarzlarına bırakması, bu tür apartmanların içinde farklı yaşam biçimlerinin buluşmasına neden olmuştur.
Frej Apartmanı, İstanbul’un tarihi dokusunun önemli bir parçası olarak, sürdürülebilirlik bağlamında mimari mirasın korunması, kültürel süreklilik, ekonomik yeniden işlevlendirme ve çevresel sürdürülebilirlik gibi unsurlarla ilişkilidir. Tarihi binaların sürdürülebilir restorasyonu ve kullanımı, kentsel sürdürülebilirlik stratejilerinin önemli bir bileşeni olarak kabul edilir.
Yapının özgün dokusunun korunması ve restorasyon süreçlerinin sürdürülebilir yaklaşımla ele alınması, kültürel sürekliliği sağlar.
Modernizm, 19. yüzyıl sonlarından itibaren mimaride işlevselliği, sadeliği ve yeni malzeme kullanımını öne çıkaran bir akımdır. Frej Apartmanı’nda modernizmin etkileri sınırlı olmakla birlikte, Batı’dan gelen yapı tekniklerinin ve fonksiyonel tasarım anlayışının bazı izlerini taşıdığı söylenebilir. İnşasında betonarme ve taşın bir arada kullanılması, o dönemin modern yapı tekniklerinden etkilenildiğini gösterir. Apartman formatında inşa edilmesi, kentleşmenin ve modern yaşam anlayışının bir göstergesidir.
Frej Apartmanı, modernist bir yalınlıktan çok, tarihî detayların öne çıktığı süslemelere ve klasik form anlayışına sahiptir. Postmodernizmde yaygın olan farklı dönemlere ait mimari öğelerin bir arada kullanımı, Frej Apartmanı’nda da gözlemlenebilir. Frej Apartmanı, modernizmin getirdiği işlevsellik ve kentleşme dinamikleriyle şekillenirken, postmodern dönemde geçmişe yönelik estetik ve kimlik vurgusunun bir parçası haline gelmiştir.
tr.wikipedia.org/wiki/Frej_Apartmanı https://www.takvim.com.tr/yasam/2021/03/14/sishanedeki-tarihi-frej-apartmani-trajik-bir-oykunun-basrolunde-olumler-arka-arkaya-geldi https://www.herumutortakarar.com/frej-apartmani-istanbul-galata-universitesi https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/3308643 Salbacak, S. (2019). Mütareke Dönemi İstanbul’unda Beyoğlu’nun Çok Kültürlü Yapısı ve Frej Apartmanı. International Journal of Social And Humanities Sciences, 3(1), 33–44.
Öztürk, V. (2023). Tarihi Yapıların Yükseköğretim Yapısı Olarak İşlevlendirilmesi: Frej Apartmanı. İDEALKENT, 15(41), 558–575.Kurtel, S., & Çakıl, A. (2004). İstanbul Mimarî Mirasının Korunması: Frej Apartmanı Örneği. İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü.
Onat, M. (1996). Frej Apartmanı Öyküsü. Ege Mimarlık, (19), 21–37.